17.12.2017

MONOCHROME YAŞAM

MONOCHROME YAŞAM 
Siyah ve beyazın mükemmel uyumunu sevmeyenimiz var mıdır? Sanmıyorum.. Giyimden dekorasyona, aksesuarlardan gündelik hayatımızda kullandığımız objelere her birey kendini biraz monochrome'un etkisi altında hissetmiştir. Peki tek renk giyinmeyi ister misiniz? Kırmızılar, sarı, turkuaz, lacivert, turuncu... Renkli giyimde limit sizsiniz... 











KATE MIDDLETON











GUCCI


















RIHANNA

1940lar 

Modada, siyah ve beyazın birlikte kullanılarak tasarlanan parçaları ifade eden monochrome'un kelime anlamı resim, çizim, tasarım ve fotoğrafların tek renkten oluşmasıdır. Eski Yunanca kökenli olan bu sözcük 1920'li yıllardan beri hayatımızda... 

1940ların modası



Sadece gri tonlarından oluşan bir cisim veya resim de monochromatic, gri tonlamalı veya siyah beyaz olarak adlandırabilinir. Mono'nun kelime anlamının 'tek' olduğunu düşünürsek tek renk giyim, tek renk dekorasyon olarak da adlandırabiliriz. Kırmızının, mavinin, sarının, yeşilin,
turuncunun, vb renklerin  tek ton kullanımı da günümüz modasında monochrome akımının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. 


SCARLETT JOHANSEN









COCO CHANEL
Monochrome akımı; 1920'lerin başında ünlü modacı Coco Chanel'in ''Little Black Dress'' kitabını yayınlamasıyla siyah elbiselerin sadece matem günlerinde değil, gündelik yaşamda da son derece şık kombinlerle kullanabileceğimizi bize öğretmesiyle hayatımıza girdi. ''Siyah herşeyi içerir. Beyaz da öyle.. İki mutlak güzelliği ortaya koyarlar. Siyah ve beyaz birbiriyle mükemmel uyum içerisindedir.'' Coco Chanel. Modanın efsane ismi Coco Chanel 1926'da Little Black Dress kitabı ile moda tarihinde bir devrim yarattı. Siyah elbise ve tayyörler beyazla buluşunca ortaya şahane parçalar çıktı. Kadınlardan sonra erkekler de sık sık monochrome renkleri kullanmaya başladı. 
COCO CHANEL
1960lara gelindiğinde 'monocrazy' mono çılgınlığı yaşanmaya başladı. Bu dönemde moda bir evrim daha geçirdi ve genç nesil her istediklerini giymeye başladı. Gençler giysileri boyayarak parlak, keskin ve minimalist çizgilere sahip giysileri tercih ettiler ve adeta monochrome patlaması yaşandı. Böylece Op-Art dönemi başlamış oldu. Soyut, siyah ve beyaz optik ilüzyon sanatı olarak bilinen bu dönemde uçuşan etekler ve fırfırlar terkedilmişti. Stil sahibi keskin çizgilere sahip, seçkin, şık ama basit modeller ön plana çıktı. Geometrik desenler, dama tahtası deseni, çizgili monochrome baskılar en geleneksel kadınsılığı temsil eder oldu. Erkek takım elbiselerinin sofistikeliği kadınlara transfer olmuştu. Monochrome giymek kadınlara otorite ve güç verdi. Sınırları yıkmak ve güvenli giysilerden kurtulmak ayrı bir stil kattı. Hiçbir zaman demode olmayacak siyah ve beyaz, her zaman güzel, cesur ve tazeliğini koruyor. Siyah ve beyaz renkleri giymek de çok kolay ve zamansız bir klasikliğe sahip.   
MARLENE DIETRICH 
Monochrome modası giysilerde gündemimizi kasıp kavururken bu akım elbette evlerimizde de yer almaya başladı. Ufak aksesuarlardan duvar kağıtlarına, abajurlardan koltuk takımlarına, yatak başlıklarından nevresim takımlarına, mutfaktan banyoya, masa örtülerinden yemek takımlarına kadar evimizin her köşesindeki yerini almış oldu. 









Monochrome moda endüstrisinde yıllar içinde hatrı sayılır bir pozisyon kat etti ancak 2014 İlkbahar Yaz döneminde iyice zirve yaptı. Monochrome elbise ve tulumları 2014 baharında en sık kullanan markalar arasında Carolina Herrera, Delpozo, Jenni Kayne, Jil Sander, Missoni, Victoria Beckham, Lanvin yer alıyordu. 



Kırmızı halıda ya da sokakta monochrome asla modasını kaybetmedi. 1940lar ve 1960lar sonrası 2000li yıllara geldiğimizde 2013, 2014, 2015 ve 2017de de monochrome sıkça karşımızdaydı. 




CATE BLANCHETT

















Etiketler: , , , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa